Arşivlik / Sayı 2 – Ekim 2025

Kadın Eserleri Kütüphanesi olarak yayınladığımız Arşivlik bülteninin ikinci sayısında, toplumsal cinsiyet ve mekân arasındaki ilişkiye feminist arşivciliğin rehberliğinde yakından bakıyoruz. Bu bakış, kütüphanemizin kurulduğu günden bu yana kadın belleğini bu mekânda derlemeye, araştırmacılara açmaya, kadınlara özgün bir mekân sağlamaya yönelik çabasının uzantısı. Kadınların ev içinden sokağa, işyerinden kamusal alanlara uzanan geniş bir alana taşıdıkları gündelik deneyimler, anlatılar ve hikâyeler, feminist belleğin mekânsallığıyla hep iç içe oldu. Kütüphane bünyesinde korunan koleksiyonlar ve özel arşivler de yıllardır bu deneyimlerle etkileşim hâlinde; canlı, çoğalan ve dönüştürücü bir diyalog sürdürdü, sürdürüyor.

Arşivimiz, gündelik yaşam pratiklerinden, duyusal-duygulanımsal bağlara, fiziksel izleklerden, dijital uzama uzanan yollar ve patikalarda kadın kamusallığının yolunu açmaya katkı sundu.
Feminist bellek çalışmalarına dair güncel gelişmeleri aktarırken de bu iz sürüşün tarihsel katmanlarına bakmak, farklı kuşaklar arasında iletişimi sürdürmek, Kadın Eserleri Kütüphanesi mekânını bir ‘hafıza mekânı’ olarak korumak ve yaşatmakta kararlıyız.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ‘nin ilk günkü coşkuyla yaşatılması, feminist bellekle kurduğumuz bu uzun soluklu ilişkinin önemli bir parçası olarak her geçen gün daha da önem kazanıyor. Bu sayının oluşumunda yer alan tüm konuk yazarlarımız, çizimler ve röportajlarıyla katkı sunan dostlarımız da bu mekânsal alan tutuşun, varoluşun tanıklığıyla bültene kendi seslerini, renklerini eklediler. Her birine içtenlikle teşekkür eder, keyifli okumalar dileriz.

Arşivlik Yayın Kurulu

Çizen: Aslı Alpar

KONUK KALEMLER

Mutfak Masası ve Kurtarılmış Anlar / Melisa Kesmez 

Virginia Woolf’un zihni de 1928’de kadınların edebiyattaki yeri üzerine birer konuşma yapmak üzere davet edildiğinde buralarda gezmiş olmalı. Mekân ve cinsiyet konularını yan yana tartışan, feminist yazının yapıtaşlarından biri olan bu metin, kadınların edebiyat üretiminde karşılaştıkları tarihsel engelleri masaya yatırırken çok önemli bir yere odaklanıyor: Toplumsal yapı kadınların üretim olanaklarını nasıl sınırlar? Woolf’un bahsettiği oda yalnızca dört duvar değil kuşkusuz. Aynı zamanda bir özerklik alanı. Bu metinde, en geniş perspektifle bakınca, bir kadının yazabilmesi için önce bir odaya ihtiyacı vardır, diyor Woolf. Bu oda neresi? Hayali bile gözlerimi dolduran bir yer: Kapısı kapandığında kimsenin müdahale edemediği, düşüncenin serbestçe akabildiği, kendi varlığına tahsis edilmiş bir alan.


Travma Sonrası Hayatta Kalmak: Sorry, Baby Filmine Dair / Zeynep Naz İnansal 

Geçtiğimiz haftalarda bazı moda fotoğrafçıları hakkındaki taciz iddialarıyla başlayan ve kültür-sanat sektöründeki ifşalarla büyüyen süreç, cinsel taciz ve şiddetin günümüzde ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bağlamda hem gündemle ilişkilenen hem de cinsel saldırı ve travma sonrası hayatta kalma yolculuğunu zamansız bir yerden ele alan Sorry, Baby yılın en güçlü filmlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sosyal medya üzerinden paylaştığı komedi videolarıyla ünlenen Eva Victor’un yazıp yönetip başrolünde yer aldığı film, uluslararası prömiyerini yaptığı Sundance Film Festivali’nden En İyi Senaryo ödülüyle döndü ve ardından Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterildi. Victor’un kara komediye göz kırpan ilk uzun metrajı, travmatik bir olay yaşayan Agnes’in sürecine dingin ve cesur bir tonla yaklaşıyor.

SÖYLEŞİ


Aylak Damla Söyleşileri-1

Yazının mükemmel dünyasından, dijital olanın özgür, doğal, kusurlu dünyasına taşınan sanat yolculuğu: Kullanma Kılavuzu.

Söyleşiye aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

Link: https://youtu.be/7UvKrQl7GbY

TARİHE NOT


Feminist Dijital Hafıza İçin Yeni Bir Adım: “Hashtag Belleği” Açılıyor / Aslı Davaz 

Kadın Eserleri Kütüphanesi, dijital feminist aktivizmin ürettiği belgeleri derlemek ve yeni koleksiyonlar oluşturmak amacıyla ilk adım olarak “Hashtag Belleği” hazırlıyor. Ekim ayının başında kütüphanenin web sitesi üzerinden erişime açmayı planladığımız bu bellek, feminist hareketin ürettiği 50 Hashtag’in katalog tanımlarını içerecek. Her bir hashtag için başlatıcı olay, tarih, yer, dil, konu başlıkları, ilgili terimler, açıklayıcı not, katılımcı kurumlar, medya yansımaları, kültürel izleri ve kaynakları görülebilecek. Böylece hashtaglerin yalnızca bir etiketleme aracı değil, toplumsal hafızanın dijital bir kaydı olduğu ortaya konacak.


Kütüphane Olarak Bir Yapı, Yapı Olarak Bir Hafıza / Figen Karaman  

1950’lerden itibaren Haliç kıyıları sanayi tesisleriyle dolarken, çevresel sorunlar artmıştır (Ziyaoğlu, 2005, s. 236). 1980’lerde başlatılan kentsel dönüşüm sürecinde birçok sanayi yapısı yıkılır; kıyı şeridi yeşil alanlara dönüştürülür (Şevkin, 2006, s. 64).
1988 yılında, bugünkü Kadın Eserleri Kütüphanesi olarak kullanılan yapı, Cengiz Bektaş denetiminde, mimar-restoratör Hülya ve Numan Abanozoğlu çifti tarafından gerçekleştirilen restorasyonun ardından bir yıl boş kalır, 1990’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından, Vakfa tahsis edilir (Bektaş, 1992b). Yapı, 1992 yılında Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde “Koruma-Yaşatma” dalında ödül kazanır (Mimarlar Odası, 1992).


Emine Türkân Hüner (1916- 1996) Özel Arşiv Bağışı / Füsun Ertuğ 

Kütüphane’nin Özel Arşivler Koleksiyonu hakkında en çok sorulan sorulardan biri, hangi kadınların arşivini aldığımız konusunda oluyor. Mesleğinde ilkler, önemli başarılar sağlamış, eser vermiş kadınlar, politikacılar ya da kadın hareketinde aktivist olarak emek vermiş kadınların ağırlıkta olduğunu, ancak her kadının arşivinin önemli olduğunu söylüyoruz. Gerçekten de her bir arşiv diğerlerini tamamlayabilen, kadın tarihinin yazımına katkı sağlayabilecek belgeler, görseller sağlıyor. Yakın zamanda Kadın Eserleri ve Bilgi Merkezi Vakfı’na (KEKBMV) bağışlanan İzmirli E. Türkân Hüner arşivi de 1916 doğumlu Türkân Hanıma ait çok özel belgeleri ve fotoğraf albümlerini kapsıyor. Haziran ayında Okan Üniversitesi ile yaptığımız ‘Aile Albümlerinden Kadın Görünürlüğü Projesi’ çerçevesinde KEKBMV’de yaptığımız kolaj atölyesine katılan Okan Üniversitesi Sanat Tasarım Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarım Bölümü öğrencilerinden Tuba Okan, anneannesine ait albümler de olduğundan bahsedip bunları bağışlamayı önerdiğinde çok sevinmiştik. 18 Haziran 2025 tarihinde Tuba Okan’ın Kütüphane’ye getirdiği belgeler ve albümler bize en az iki kuşak İzmirli bir kadının aile yaşamına dair önemli veriler sağlamakla kalmıyor, 1934-36 Andaçları Cumhuriyet Kız Enstitüsü’nde eğitim alan İzmirli genç kızlar ve öğretmenleriyle ilgili bilgileri de kapsıyor.


Celile Berk Butka Özel Arşivi/ Nathalie Defne Gier 

Fatma Celile Berk Butka (1915-1984), Türkiye’nin ilk kadın mühendis-mimarlarındandır. Arşivi, eşi Kemal Butka (1907-1997) tarafından 1990 yılında Kadın Eserleri Kütüphanesi’ne bağışlanmış olup, kütüphaneye kazandırılan ilk özel arşivlerden biridir. Bu yönüyle hem mimarlık tarihi açısından hem de Türkiye’nin erken dönem kadın mühendis-mimarlarından biri olması bakımından önemli bir kaynaktır.
Kadın Eserleri Kütüphanesi’nde korunan arşivi mektuplar, kadın konulu makaleler, tezler, raporlar, evraklar, çeşitli dillerde kitap, dergi, bülten ve incelemelerden oluşuyor. Envanter çalışmaları sürmekle birlikte, yaklaşık yüz belgenin ayrıntılı tanımlaması yapıldı. Araştırmacılar kütüphane ile iletişime geçerek arşiv üzerinde çalışma talebinde bulunabilirler.


Modernliğin Gündelik Nesnelerine Kısa Bir Bakış: Elektrik, Asrî Ev ve Kadın/ Nurçin İleri 

Yıl 1927, 10 Temmuz Pazar günü. Saat beş sularında İstanbul Radyosu’nda hanende (ses sanatçısı) Hadiye Hanım’a, kanunda Naime Hanım, udda Fehime Hanım, kemençedeyse Hadiye Hanım eşlik ediyor. Bu kadın sanatçıların musikisi evlerin duvarlarına çarpıp odalara süzülürken, radyolarının başına toplanan kadınlar ise bu hoş sedaya kulak kesilmiş olmalı. Kimi kanepeye kıvrılmış bir elinde roman veya mecmua ile okuduğu satırların arasından melodilere katılıyor, kimi yakın bir dost ile demli bir çay eşliğinde derin bir sohbete dalmış, kimi akşam yemeği telaşında…
Hiç şüphesiz, radyoya eşlik eden başka teknolojik yenilikler de toplumsal cinsiyet ilişkilerini ve gündelik yaşam pratiklerini modernleşme idealleri doğrultusunda yeniden şekillendirir. Bu dönemde kadın, hem bireysel hem kolektif düzeyde Cumhuriyet’in medeniyet projesinin taşıyıcısıdır. Kamusal alanda görünürlük kazanan kadın figürü kadar, özel alanın, özellikle ev içi mekânın, dönüşümü de bu ideolojik çerçevenin önemli bir parçasını oluşturur.


Basılı Medya ve Dijital Dönüşüm: Kupür Koleksiyonunda Yeni Bir Düzenleme/ Tülin Tankut 

Son yıllarda, dünyada dijital arşivin basılı arşivi yerinden edeceği tartışmaları sürerken, araştırmalar, gazetelerin toplumun haber alma gereksinimini hâlâ karşıladığını, tirajları hızla düşmekte olsa da ufukta henüz ortadan kalkacağına dair bir belirti olmadığını gösteriyor.
Gazete Kupür Koleksiyonu, 1990 yılında kuruldu ve bugün içerdiği klasör sayısı 650’ye ulaştı. (Klasör başına ortalama 250 adet kupürden toplamda 162.500 adet gazete kupürü) Okura kapsamlı ve derinlikli bir okuma olanağı sağlamak için, günlük gazetelerin taranmasıyla kesilen kupürlerin seçiminde, toplumsal cinsiyet duyarlılığına ve kadın konusunda içeriğin kapsayıcılığına özen gösterilerek, kadın bakış açısının korunmasına titizlikle dikkat edildi. Ancak yıllar geçtikçe, koleksiyonun hem çeşitli konu başlıklarıyla sınıflandırılmasının güncellenmesi hem de arşivci- kütüphanecimizin saptamasıyla, klasörlerin raflara sığmaması; maliyetlerinin artması, kupürlerin konduğu plastik zarfların artan maliyetleriyle birlikte çevre kirliliğine yol açması gibi teknik sorunlara getirdiği alternatif çözüm önerileri, koleksiyonla ilgili gönüllü desteğinin katkılarıyla uzun soluklu bir çalışmanın zorunluluğunu ortaya koydu.

KİTAP SIRTI

Gayrimenkul: İlham Alınan “Şeylerin” Mekânı / Nilgün Kıvırcık 

Hep içinde taşıdığı ve mevcudiyet formu sürekli değişen, ‘hayali evi’ olmazsa yıkılacağını söyleyen, devamlı o yuvayı arayan Deborah, olası gayrimenkullerine, denize yakınlık, bahçesinde nar ağacı olması, nehir kıyısında bir tekne bağlı olması diye uzayıp giden yeni kriterler ekleyerek, bir türlü gerçeğe dönüştürmeyen bir eylemsizlik halindedir. Kitabında Mark Fisher’den alıntıyla şöyle der ‘Yuva, size musallat olan yerdir’. Onun yuvasının ya da yazı barakalarının içinde sohbet ettiği dostları, kızları, muz ağacı, sümbülleri, anıları dolaşır. Onun yuvası, değer sistemine göre seçilmiş bir meta değildir. Duyguların, hatıraların, ilham alınan ‘şeylerin’ mekânıdır.
Onun evi ona nerede oturması, nerede yatması, nasıl düzene sokulması gerektiğini dayatan otoriter bir ev değildir. Onun evi kavanozların kapaklarının olmadığı, hiçbir şeyin ya da hiç kimsenin içeride olmaya zorlanmadığı şeffaf ve şefkatli bir barınaktır.


Mualla Eyüboğlu’nun Arşivinden: Bir Kâğıt, Bir Taş, Bir Gölge / Yonca Güneş Yücel 

Bu kitap, Türkiye mimarlık tarihinde özgün bir yere sahip olan mimar ve restoratör Mualla Eyüboğlu’nun kişisel arşivinden yola çıkarak, onun düşünsel, mekânsal ve mesleki pratiğini çok katmanlı bir biçimde ele alıyor. Cumhuriyet’in erken döneminde mimarlık alanında devlet ideolojisinin, yerel bilgi birikiminin ve toplumsal dönüşümün kesişim noktalarında konumlanan Eyüboğlu, salt yapılar inşa eden değil; onları anlamaya, korumaya ve dönüştürmeye çalışan bir özne olarak bu araştırmanın merkezinde yer alıyor. Mimar olarak Eyüboğlu, erkek egemen yapılarla özdeşleştirilen bir alanda sahaya iniyor, yerel bilgiyle temas kuruyor ve mimarlığı gündelik yaşamla birlikte düşünüyor. Arşivi, yalnızca profesyonel belgelerin değil; meslekte kadın olarak kurduğu dirençli pozisyonun, gözlemlerinin ve kişisel sesinin de izlerini taşıyor.

 

GÜNCELE BAKIŞ

Işıl Özgentürk Özel Arşivi Bağışı / Füsun Ertuğ

Yazar, gazeteci, senarist, oyun yazarı Zeynep Işıl Türkben, yaygın bilinen adıyla Işıl Özgentürk, 27 Mayıs 2025 tarihinde özel arşivini Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Özel Arşiv Koleksiyonu’na bağışladı. İstanbul’da İktisat Fakültesi’nde okurken 1968-1971 yıllarında Ali Özgentürk ve Mehmet Ulusoy ile birlikte kurdukları Devrimci Hareket Tiyatrosu’na ait bir fotoblokta yer alan görsellerden ilk uzun metrajlı filmi Seni Seviyorum Rosa filminin senaryosuna, afişlerine, ödülüne, filmle ilgili yazılar ve görsellere, yaşamının önemli dönüm noktalarına ait çok sayıda belgeyi Vakıf’la paylaştı. Bu belgeler arasında Balalayka, Mektup, Yılanı Öldürseler, Yuvadan Bir Kuş Uçtu gibi film ve dizi senaryoları, Küçük Sevinçler Bulmalıyım, Masumiyet Yeniden gibi oyun dosyaları ve Al Gözüm Seyreyle, 68 Yılında Ondokuz Yaşındaysan Hep Ondokuz Yaşındasın, Bir Devenin İzinde kitaplarının taslakları, Dürbünümde Binbir İstanbul ve Al Gözüm Seyreyle yazı derlemeleri, Sanat Dergisi yazıları da yer almakta.


Kütüphanemizle Geliştirilen Kurumsal İşbirlikleri / Nilgün Kıvırcık 

2025 Haziran ayı, işbirliği yaptığımız kurumlarla geliştirilen projeler ve katılım sağlanan toplantılar ile son derece verimli geçti. Kaynaklarımızı geliştirmek, yeni bağlantılar kurmak, olası proje ortaklarımız ile yanyana gelerek ortak hedefler konusunda yapabileceklerimizi konuşmak için biraradaydık.


Tarih Vakfı’nın 34. Yılında: Kolektif Belleği Güçlendirmek İçin Ortak Buluşma / Aslı Davaz

Tarih Vakfı’nın kuruluşunun 34. yılı nedeniyle 13 Eylül 2025 Cumartesi günü vakıf merkezinde “2025-2031: Kırkıncı Yıla Doğru Giderken Dünya, Türkiye ve Tarih Vakfı” başlıklı bir toplantı düzenlendi. Üç oturumdan oluşan bu toplantıda, Türkiye’de tarihçiliğin 34 yıl içinde geçirdiği dönüşüm, karşılaşılan zorluklar ve gelecek perspektifleri ele alındı. Yerel tarihçilik, kent tarihçiliği, sözlü tarih, kurum tarihçiliği, tarih eğitimi ve müzecilik alanlarında Tarih Vakfı’nın kalıcı katkıları tartışıldı; ayrıca sivil toplum çalışmaları, gönüllülük, popüler tarihçilik, kolektif bellek ve tarih bilinci çalışmalarının bugünkü durumu ile önümüzdeki dönemdeki gelişme imkânları üzerinde duruldu.


Adana Yerel Eşitlik Bileşenleri ile Arşivcilik ve Hafıza Üzerine… / Nilgün Kıvırcık

Bileşenler arasında farklı kadın örgütlenmelerinden aktivistler, çevre örgütleri temsilcileri, Adana Büyükşehir Belediyesi STK temsilcileri yer almaktadır. Yerel Bileşenler, farklı kentsel-bölgesel aktörlerin desteği ile kadınların hafızasını geleceğe aktaracak bir arşiv çalışması, sergi, müzecilik çalışmaları ve kütüphanecilik hakkında pek çok soru iletti. Kütüphane ve arşivcilik alanları, yöntemleri, zorlukları, kente ve kadın hareketine katkıları üzerine bir deneyim aktarımı toplantısı gerçekleştirildi. Bu kısa buluşma, olası gelecek işbirliklerinin ilk adımı olarak yeni ortak girişimlerin de habercisi oldu.



Arşivlik Dijital Bülteni, Marjinal Portel Novelli katkılarıyla hazırlanmaktadır.