Şirin Tekeli Anısına / Tülin Tankut
Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nda kadın odaklı arşiv çalışmaları artan bir ivmeyle sürdürülüyor. Vakfa bağışlanan özel arşiv belgeleri, yalnızca birincil kaynak olma özellikleriyle değil; aynı zamanda Türkiye’de kadın tarihi yazımına katkıda bulunma ve toplumu dönüştürme potansiyelleriyle de “arşiv değeri” taşıyor. Bu belgeler, araştırmacılar için son derece önemli bir kaynak alanı oluşturuyor.
Şirin Tekeli’nin özel arşivi de, tahmin edilebileceği gibi, bu nitelikleri fazlasıyla taşıyor. Yaşamı boyunca belgelerini titizlikle saklayan Tekeli’nin, vefatının ardından Vakfımıza bağışlanan arşivinde; mesleki, resmi ve feminizme dair belgelerin ağırlıkta olduğu görülüyor. Siyaset bilimci ve akademisyen kimliğiyle kaleme aldığı makaleler; siyasi partiler ve seçimlere ilişkin görüşleri; üniversiteden ayrılışı, YÖK düzenlemeleri, Resmî Gazete haberleri, Türk Sosyal Bilimler Derneği faaliyetleri; geçmiş yıllara ait gazete kupürleri, basın açıklamaları, dilekçeler, sözleşmeler, iç göç araştırmaları ve feminist kampanyalar gibi birçok farklı alanda üretilmiş yazılı belgeler, özellikle feminizm konusundaki kapsam ve derinliğiyle adeta bir “arama motoru” işlevi görüyor.
Vakfın kuruluşu ve sonraki meşakkatli süreçte, kurucu üyelerden Şirin Tekeli ile araştırmacı-yazar ve kadın tarihi arşivcisi Aslı Davaz’ın ortak çalışmalarına ait belgeler de kuşkusuz ilham verici ve çok değerli. Londra’da bulunduğu dönemde uzun süre feminist araştırmalar yapan ve daha sonra Paris’te Marguerite Durand Kütüphanesi’nde kadın merkezli kütüphane ve arşiv çalışmalarına katılan Aslı Davaz, 1988 yılında Türkiye’ye döndüğünde, kadın konulu bir kütüphane kurma fikrini ilk kez Şirin Tekeli ile paylaşır. Belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla, bu fikir Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın temellerinin atılmasına öncülük etmiştir. 14 Nisan 1990’da açılan Vakıf, bugün 35 yılı geride bırakmış olmanın kıvancını kütüphane dostlarıyla paylaşır ve büyütür.
2017 yılında kaybettiğimiz Şirin Tekeli’nin özel arşivinde, feminizme gönül vermiş pek çok yol arkadaşına ait belge bulunmaktadır. Gülnur Savran, Fatmagül Berktay, Şule Aytaç, Nora Şeni, Sedef Öztürk, Nükhet Sirman, Serpil Çakır, Zeynep Oral gibi isimlerin yanı sıra; yurtdışından Gisele Halimi ve Elizabeth Badinter gibi feministlere dair belgeler de arşivin önemli parçaları arasında yer alır. Yurt içi ve yurtdışındaki entelektüel çevrelere ve kurumlara ait iletişim bilgileri, yazışmalar; feminizm üzerine çalışan akademisyenlerin listeleri; Kürt feminizmi ve İslam ülkelerindeki kadın hareketleri üzerine notlar; katıldığı toplantı, panel ve etkinliklere dair belgeler; YAZKO çalışmaları; Dayak Kampanyası, Mor Çatı, KA-DER, İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları gibi alanlarda yürüttüğü faaliyetlerin kayıtları; 8 Mart etkinliklerine dair belgeler; ayrıca Türkçe ve Fransızca resmi mektuplar, broşürler, el yazısı notlar, fakslar, e-postalar, anketler, kadın gazetecilere ilişkin bilgiler ve basın açıklamaları arşivin kapsamını ve zenginliğini gözler önüne seriyor.
Bunlara ek olarak Nokta ve Yeni Gündem dergilerinde yayımlanan röportajlar; kadınlara dair atasözleri ve deyimler listeleri; İslami kesimin yazarlarına ait gazete kupürleri; konser, tiyatro biletleri, sergi broşürleri; Tekeli’nin kaleme aldığı kitap ve sinema eleştirileri; Bülent Tanör, Nail Satlıgan ve Murat Belge gibi isimlerle yaptığı yazışmalar da arşivde yer alıyor.
Arşivdeki kişisel belgelere gelince: Feminist arşivcilerin sıklıkla dikkat çektiği gibi, siyasetin ulaşamadığı kadın öznelliklerinin incelenmesi, ataerkil toplumun hem boyun eğme hem de direnme pratiklerini anlamak açısından büyük önem taşır. Kişisel belgeler, genellikle arşiv sahibinin kendi tercihi doğrultusunda biriktirdiği aile ve yakın çevreye dair notlar ile her türden yazılı ve görsel malzemeyi kapsar; ancak bu belgeler yoluyla kişisel bilgiye doğrudan ulaşmak her zaman kolay değildir. Şirin Tekeli’nin arşivinde özgeçmişi, eğitim ve akademik geçmişine ilişkin bilgiler bulunmasına rağmen, kadın kimliğine dair doğrudan bir anlatıya rastlanmamaktadır.
Örneğin, arşivde yer alan fotoğraflar, onun toplumsal ve siyasal yaşamındaki ilkeli duruşunu; feminist mücadeleye adanmış yaşamını ve kültür-sanat etkinliklerine katılımını belgelemektedir. Feminist arşivcilerin de altını çizdiği gibi, özel arşivlerde hissedilen bu tür eksiklikler, “özel arşivlerin çözüm bekleyen sorunları” arasında değerlendirilmektedir.
Tüm bunlara rağmen hiç kuşku yoktur ki, Şirin Tekeli Özel Arşivi, sahibinin kadınların tarihsel görünürlüğüne yönelik çabalarını, uluslararası gelişmeleri izleyerek arşivine kattığı güvenilir bilgileri ve hâlâ keşfedilmeyi bekleyen çok katmanlı metinleri içermektedir. Bu arşiv, yaşadığı döneme dair önemli bir veri kaynağıdır.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği devam ettiği sürece bu arşive duyulan ihtiyaç da sürecektir. Ve en önemlisi — Şirin Tekeli’yi tanıma şansını elde etmiş biri olarak söyleyebilirim ki — sevgili Şirin bizlere yalnızca arşivini değil; kırılgan ve duyarlı kişiliğinde taşıdığı azmi, çalışkanlığı ve direniş ruhunu da miras bırakmıştır.
Künye: Tülin Tankut, ”Şirin Tekeli Anısına”, Arşivlik, sy.1 (Temmuz 2025), https://kadineserleri.org/sirin-tekeli-anisina/
Bu Dijital Bülten Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’na aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

